Bilgi toplamak, bilgi üretmek dikkat ve sabır isteyen bir iştir. Ayrıca tarafsız, doğru ve dürüst olmayı da gerektirir. Ve tabii ki aklın bu emeğinde sağlam bir düşünme yeteneğinin, zeka ve muhakemenin rolü büyüktür.

Üretilen bilgilerin toplum yararına sunularak paylaşılmasının kalıcı hale getirilmesi amacıyla insanlar yazıyı icat etmişlerdir. Yazılı hale getirilen bilgilerin, görüşlerin, öykülerin, kayıtların ve notların kağıda dökülerek basılmasıyla ortaya çıkan kitap uygarlık için en önemli temellerden biri olmuştur. Kitap bu işlevini bugün de sürdürmektedir. Her ne kadar günümüzde bilgi iletişiminde dijital ortam büyük bir ağırlık ve önem kazanmış olsa da insanlar kitaptan vazgeçmemişlerdir. Kitabın güzelliği ve büyüsü devam etmektedir.

Doğa Derneği’ni bir “Doğa Kütüphanesi” kurma kararını öğrendiğimde çok sevindim. Orhanlı’da, Doğa Okulundaki kütüphaneyi görmüştüm. Şimdiki haliyle bile bir dernek için “zengin” sayılacak ölçekteydi. Ancak yeni proje daha kapsamlı bir yapıyı öngörüyor. Kitap adet ve çeşidinin artırılmasıyla birlikte gözlem kayıtları ve benzeri veriler de kütüphane yer alması tasarlanıyor. Doğa kültürünün gelişmesinde önemli rol sahibi olacağı düşünülüyor.

Türkiye doğası hakkında bilgilerin kısıtlı olduğu bir dönemde koruma çalışmalarının içinde bulunmuş bir kişi olarak gerekli bilgilere ulaşmanın ne kadar önemli ve değerli olduğunu bilirim.

Kütüphanenin oluşturulması için bir uzman görevlendirilmiş olması konuya verilen önemin bir göstergesi. Şeref Demirtaş arkadaşımız bu konuda büyük bir istekle çalışıyor.

Evdeki kütüphanemde doğa konusundaki kitapların bir bölümünü göndermiştim. Diğerlerini de göndermeye devam edeceğim ve doğa dostu insanlarla dolaylı da olsa bilgi paylaşıyor olmanın mutluluğunu yaşayacağım.

Tansu Gürpınar,

Doğa Derneği Onur Üyesi